Adım atmakta zorlanan kişilerde en çok gözlemlediğim şeylerden biri “tek mükemmel adımı” bekleme eğilimi. Bu da, öyle bir adım olsa bile, onu gözümüzde çok büyüttüğümüz için zamanı geldiğinde paniklemeye yol açabiliyor.
Halbuki, daha kolay bir yol var:
Küçük küçük ve istikrarlı adımlar atmak.
Mike Dooley’in söylediği gibi; Büyük düşün, küçük adım (bebek adımı) at.
Yukarıda eklediğim formülü dikkatli incelemeni ve her gün kendine hatırlatmanı istiyorum.
Gördüğün üzere, ilk denklemde eğer sen hiç değişmezsen, hiç bir yenilik yapmazsan, bir yılın sonunda ne olacağını görüyorsun: AYNI YERDE KALMAYA DEVAM EDECEKSİN.
Açık.
Bir de, onun altındaki denkleme bakalım:
Bugün, dünkü haline %1’lik bir değişim bile eklersen, yarın bugünkü değişmiş haline %1’lik bir değişim eklersen ve aynı istikrarı 365 gün boyunca devam ettirirsen geleceğin noktayı görüyorsun! 1 (yani aynı kalmak) yerine 37.7 (YEPYENİ SEN!)
Bu denklem, bir diğer kendine ara ara söylediğin yalanı da aslında gün yüzüne çıkarıyor:
“Her şey AYNIIIII!"
Geçenlerde bir kız arkadaşımla konuşuyordum. İlişkileri hakkında konuşurken, “Hep aynı” dedi. “Emin misin? Hiç mi değişiklik yok?” diye sordum. Ve biraz daha sorguladıkça, değişen şeyleri görmeye başladı.
Eğer bir şeyleri farklı yapmaya başladıysak, değişim kaçınılmaz ve mutlaka bir şeyler değişiyor. Evet döngüleri fark edip onları kırmak adına çalışmak güzel fakat sen eğer bugün hayata “herşey aynı, hiçbir şey değişmedi” diye bakar ve bu enerjiyi yayarsan, yarın ne olacak???
-Evet, aynen öyle! Aynı kalmaya devam edecek.
Ama, eğer %1lik bir değişim bile varsa, onun eskisi ile aynı olmadığını söyleyebilirsin!
Bugün senden “o mükemmel adımı” beklemeden, bir adım atmanı istiyorum!
Sadece ileriye doğru bir adım!
Ve yarın da bu stratejiyi tekrarla.
Ve adımlarına devam ettiğinde bir yılın sonunda nerede olacağını hayal et, ve devam et!
Arkadaşlarının da adım atıp ilerlemelerini istiyor musun? Aşağıdaki paylaşım butonları aracılığı ile onlara da güçlerini ve attıkları her adımın ne kadar önemli olduğunu hatırlatabilirsin.
Haftaya tekrar görüşmek üzere!
xoxo,
Sevil