Kişisel Gelişim kitaplarını yurtdışında aradığınızda "Self-Help" bölümüne bakmanız gerekir.
Neden Self-Help?
Çünkü radikal değişikliklere çoğunlukla "artık daha fazla kaybedecek birşeyimiz yok" diye hissederken, ve "yardım" ararken cesaret edebiliyoruz...
28 yaşındaydım.
Düşündüğüm gibi gitmemişti hayat.
Çoktan 25-26 yaşında evlenmiş olmalıydım, kredi kartı borcu ödeme döngüsünü aşmış olmalıydım.. Kısaca "daha fazlası" olmalıydım...
En azından kendime kurduğum cümleler böyleydi.
Hislerim ise hayal kırıklığı, üzgün olma, birşeyler değişmeyecek diye endişeli olma olarak kendilerini gösteriyorlardı.
Her denemeden sonra, yine çok üzülüyor, daha çok ağlıyordum.
Kısaca "Drama Queen" oluyordum. :)
Bu kadar çok isteyip, nasıl bu kadar çok hayal kırıklığı yaşayabiliyordum???
Ta ki birgün "Yeter ya!" diyene kadar bu döngü devam etti.
Çok saçmaydı.
Birincisi, neden benim istediğim gibi bir ilişkim olmuyordu, çok mu şey istiyordum?
İkincisi, niye hep benzer şeyler yaşıyordum?
Üçüncüsü, ben hayata mutsuz olmak için mi gelmiştim?
İşte bu sorularla, o dibe vurmayla dönüşüm başladı.
Ve geçtiğimiz cuma, 11 Aralık 2015'te aşık olduğum, çok sevdiğim ve hayal ettiğimden bile iyi olan sevgilimle evlendim:)))
Tabiki o dibe vurma anından ilişkiye, evliliğe kadar bir sürü aşama var ve konumuz şu anda bu değil;)
Asıl soru "Neden illaki dibe vurana kadar beklemiştim?"
Açıkçası mazoşist bir tarafım yok, bu nedenle kasıtlı olarak "Dur ben biraz biraz daha hayal kırıklığı yaşayayım, azcık daha üzüleyim, bakayım arkadaşlarım bana destek oluyor mu, göz pınarlarımın kapasitesi neymiş?" diye bir yaklaşımda değildim.
Şimdi geriye dönüp bakınca yaşadığım şey; çaresizce, değişimi kendimde değil dışarıda aramaktı, "başkasıyla daha farklı olur, ama bu farklı olacak..." gibi gibi kendimi kandirmakti.
Çünkü ego zihnimiz kendisinin değişimine karşıdır.
Çünkü "değişim" demek "belirsizlik" demektir ve belirsizlik "öldürücü" olabilir diye korkar.
Aslında onun öldürücü sandığı sadece "his"tir.
Acı çekme, üzülme, yalnızlık, çaresizlik... gibi daha önce hayatımızın bir döneminde hissettiğimiz ve o dönem bizi etkileyen hisleri tekrar yaşamaktan ölümüne korkar, ve riskli gördüğü için bizi "safe zone"da yani mevcut durumumuzda tutmaya çalışır.
Tatminsizlik*Tutku*Adım > EGO Direnci
Bu denkleme çok iyi bakın çünkü bu denklem söylüyor bize "Değişim" in nasıl sağlanabileceğini.
Gelin denkleme biraz yakından bakalım;
Tatminsizlik = Dibe vurmak dediğimizde Tatminsizlik artık son noktasında demektir. "Kaybedecek birşey yok diye" düşündüğünüzde yani Daha Az Korktuğunuzda,
Değişim e daha yakınsınızdır.
Tutku = İsteğinize yani hayalinize olan isteğiniz kuvvetliyse yani Daha Çok Seviyorsanız egonun vıdılamaları sizi strese sokmaz, daha az dinlersiniz ve adım atmaya hazırsınızdır.
Adım Atmak = Artık korkuların sizi yönetmesine izin vermiyorsunuz ve heyecanla istiyorsunuz, işte şimdi vakit "aksiyon" vakti.
Kendi üzerinizde çalışmak, önünüze gelen fırsatı değerlendirmek, arkadaşınızdan destek istemek, cv güncellemek, sizle buluşmak isteyen kişiye ve kendinize şans vermek...
Yani Daha Fazla İzin Vermek!
Tatminsizlik*Tutku*Adım > EGO Direnci
Tatminsizliğin tavan yaptığı anlar bizler için sonradan toparlaması daha zor sonuçlar doğurabiliyor.
Örneğin işimizde mutsuzsak bu özel hayatımızı etkiliyor veya özel hayatımızdaki sorun işimizi.
Ne de olsa hayat bir bütün.
Bazen tek derdimiz "o şey" gibi düşünsek de, aslında hepsinin birbiriyle olan bağlantısını zaman içinde anlıyoruz.
O yüzden belki şimdiye kadarki en önemli yazılarımdan biri bu, lütfen beklemeyin!!!
Dibe vurunca herkes değişir, ya ileriye doğru değişir veya tamamen karanlığın içinde kaybolur.
Birileriyle sohbet ederken "Yaaa biraz keyifsizim", "Yaaa şu konu beni rahatsız ediyor" vs dediklerinde,
"Ne güzel" derim, "Büyümek istiyorsun, değişim istiyorsun ve hislerin sana bunu gösteriyor!"
Haydi, şimdi bir boş sayfa alın önünüze, ve 3 parçaya bölün.
En sola başlık olarak "Mutsuz olduğum durumlar" diye yazın ve altına sıralayın:
-Düşük maaş
-Yürümeyen ilişkiler
-Somurtkan yöneticim
......
Şimdi bunların her birinin yanına tatminsizlik seviyenizi 1- en düşük (yani mutlusunuz bu maddeyle yani listede olmasına gerek yok:) ) 10- en yüksek olarak değerlendirin.
Değerlendirmeniz bittikten sonra,
Ortadaki boşluğa başlık olarak "İSTEKLERİM" diye yazın ve biraz önce yazdığınız maddelerin karşısına olmasını istediklerinizi yazın:
-Düşük maaş : Net gelirimin %35 artması
-Yürümeyen ilişkiler : Sevgi dolu, huzurlu ilişkim
-Somurtkan yöneticim : Huzurlu, keyifli, bilgili, güzel iletişim kurduğum iş ortamı
......
Buradaki maddelerin yanına da isteklerinizi okuduğunuzda onların gerçekleşmesini ne kadar çok istediğinizi gösterecek şekilde puanlandırın. 1-en düşük, 10- en yüksek
Şimdi, listenize ve verdiğiniz puanlara bir bakın ve revize etmek istediğiniz varsa, yapın.
Kontrol sorusu: Listenizde en az 10 madde var mi?
Örneğin evinizdeki koltuk sırtınızı ağrıtıyorsa onu da yazın, sonuçta belinizin tutulup acılar içinde kıvranmanıza neden olmasını beklemeyelim değil mi?
Şimdi en güzel kısmına geldik:))
3. sütuna başlık olarak yazın "Aksiyon Adımım"
Tatminsizlik seviyenizi gördünüz, ne kadar istediğinizi de. Fakat eğer adım atmazsanız, değişime, dönüşüme başlayamazsınız, yani hiçbirşey değişmez.
O yüzden her bir maddenin karşısına aksiyon adımınızı yazın.
-Düşük maaş : Net gelirimin %35 artması : "Yöneticimle gelişim fırsatları olarak proje önerimi konuşacağım"
-Yürümeyen ilişkiler : Sevgi dolu, huzurlu ilişkim : "Destek alacağım"
-Somurtkan yöneticim : Huzurlu, keyifli, bilgili, güzel iletişim kurduğum iş ortamı : "Adım adım neler yapabilirim listeleyeceğim"
Gördüğünüz gibi aksiyon adımı illaki "cv güncelle, partilere takıl flört et" olmak zorunda değil.
Kendi üzerinizde çalışmak da bir aksiyon adımıdır. (Ama lütfen sadece kişisel gelişim kitabı okumak olmasın, o kitaptaki egzersizleri yapmıyorsanız, o aksiyon adımı sayılmaz ;) )
Evetttt, yukarıda yazmayan
4. ADIM: Yazmak yetmez, bugün/en geç yarın o adımı uygulamaya başlayın. Eğer şu anda uygulayamayacağınız birşeyse yeni bir aksiyon adımı daha yazın.
Siz adım atın, Evren sizi destekleyecek!
Yeni yıla girmeden önce ve bizi tatmin etmeyen şeyler bizi dibe vurdurmadan önce neyi değiştirmeye başlıyorsunuz?
Comment bölümünden yorumlarınızı paylaşmak ister misiniz? :)
Değişime daha çok izin verdiğimiz ve daha çok mutlu hissettiğimiz bir hafta olsun;)
Daha az kork, Daha çok SEV ve Daha fazla İZİN VER❤️
Sat Nam,